Bir önceki kısa makalemizde; zamanın süperpozisyonu teorimizin, Feynman'nın yol integrali teorisiyle matematiksel olarak konumunu göstermeye çalışmıştık. Zamanın süperpozisyonu; büyük üstat Yılmaz Öner'in tarihin en heyecan verici bilimsel teorilerinden birisi olan olasılıkçı deterministik (prodetermizm) teorisinin, bizim geliştirdiğimiz bir yorumuydu. Bu büyük düşünürün gerçeklik ve zamanın doğasına yönelik derin sezgileri, bizim için bir ilham kaynağı oldu ve olmaya devam ediyor.
Bu büyük düşünüre göre madde; bir olanaklar deposu olarak tanımlanmıştı. İnsanlar tarih boyunca, gerçekliğin hep bir yönünü izliyor ve hep onu deneyimleyip ölçüyordu. Ancak, gerçekliğin maddenin içsel doğasındaki bir yönü daha vardı ki bu; virtüel gerçeklik dediğimiz, aktüel her anı bir 'zaman enlemi' şeklinde bölen alternatif enerji olanaklarıydı. Bu büyük düşünür pozitivist ontolojinin sınırlarına meydan okuyor; makro ve mikro alem arasında, bütün insanlığın aradığı bir köprü inşa ediyordu. İşte onun 'zaman enlemi' kavramı şimdi; bizim teorimizi yol integrali ile gösterirken bahsettiğimiz temel spekülatif bir problemi giderip, açıklığa kavuşturmamız için ilham kaynağı olacak.
Zamanın süperpozisyonu teorimizde artık; zaman da, uzay gibi bir koordinattı. Ancak, bu koordinatı ilerletecek bir parametreye ihtiyacımız vardı. Biz bunu, 'ʊ' olarak tanımlamıştık. Ancak buradaki, '(x(ʊ),t(ʊ))' parametresinin ne olduğu spekülatif bir konuydu. Yani, fiziksel bir gerçekliği yok gibiydi. İşte burada; Yılmaz Öner'in olasılıkçı determinizm teorisindeki 'zaman enlemi' kavramıyla, artık aksiyonumuzu fiziksel bir gerçekliğe kavuşturup, matematiksel bir şekilde gösterebileceğiz. Zamanın virtüel boyutu olarak, dışsal zamandan (t) bağımsız maddenin içsel bir koordinatı (zaman enlemi) vardır ki; işte bunu 'ⱡ' olarak sembolize edeceğiz. Yani artık parçacığın durumu; x(t) (konumun zamana göre değişimi) ve ⱡ(t) (içsel zamanın dışsal zamana göre değişimi) olarak tanımlanacak. Yani artık aksiyon şu şekilde olacaktır:
Prodeterministik Aksiyon: S[x(t) , ⱡ(t)]
Artık, '(x(ʊ),t(ʊ))' gibi bir parametreye ihtiyacımız yok. Parametremiz artık, bildiğimiz duvardaki saatin ölçtüğü aktüel (t) zamanı. Yol integralimiz artık, virtüel zaman (ⱡ) üzerinden ilerleyecektir. Şimdi zaman enlemi için, aksiyonumuzu nasıl inşa edebileceğimizi gösterelim.
Fizikte aksiyon (S); Lagranjiyen'in (L), zamana (parametreye) göre integrali alınarak bulunur. L; sistemin kinetik enerjisi (T) ile potansiyel enerjisi (V) arasındaki farktır. Yani, L = T - V şeklindedir. Şimdi bulmamız gereken, teorimizdeki T ile V'nin neyi ifade ettiğidir.
Önce, hareketin enerjisi olan kinetik enerjiyi göstermeye çalışalım. Bizim teorimizde iki çeşit hareket vardır. Birincisi; hız: i = dx/dt şeklindeki dışsal harekettir. İkincisi; hız: i = dⱡ/dt şeklindeki, zaman enlemi içerisinde teorimizin imzası olan içsel harekettir. Yani teorimizde hareket artık, şu şekilde gösterilir: T = Tuzay + Tzamanenlemi
Sistemdeki kinetik enerjiyi standart formülasyon içerisinde artık, şu şekilde gösterebiliriz:
T = 1/2mi2 + 1/2ki2
Burada; '1/2mi2' standart kinetik enerjiyi, '1/2ki2' ise zaman enlemi içerisinde haraket etmenin kinetik enerjisini ifade eder. Buradaki 'k', olasılıkçı determinizm teorisinin öngördüğü yeni bir doğa sabitidir. 'k', zaman enlemindeki eylemsizliği temsil eder.
Şimdi, sistemimizdeki potansiyel enerjiyi tanımlamaya çalışalım. Potansiyel, bir sistemin tercihlerini temsil eder ve sistem her zaman bunu minimize etmeye çalışır. Sistemimize artık standart potansiyelin yanında; aktüelleşme potansiyeli ve uzay - zaman etkileşim potansiyelini de ekliyoruz. Olasılıkçı deterministik potansiyel enerji, artık şu şekilde gösterilecektir: V = Vuzay + Vaktüelleşme + Vetkileşim
Vuzay yani V(x); standart uzay potansiyelidir. Parçacığı uzayda bir yere çeken şey olarak tanımlanır.
Vaktüelleşme; teorimizin ana dokunuşunu yaptığı alanlardan birisidir. Maddenin 'içsel zamanının' (ⱡ), 'dışsal zamana' (t) bağlanmasını sağlayan değerdir. Zamanın bir yayını temsil eder. Maddenin içsel doğasındaki virtüel enerji alternatiflerinden birisinin, aktüel hale gelmesini işaret eder. Aktüelleşme potansiyelini şu şekilde formüle ediyoruz:
V(ⱡ,t) = 1/2α (ⱡ - t)2
Buradaki 'α', teorimizdeki yeni bir doğa sabitidir. Peki bu matematiksel ifade neyi söylemeye çalışıyor? Bu formül; maddenin içsel zamanının yani ⱡ'nin, dışsal zamandan yani t'den uzaklaşmasına kesilen cezayı temsil etmektedir. Yani sistem, 'ⱡ = t' durumunda en düşük enerji durumundadır. Yani madde, bu duruma tutuklanmaya çalışmaktadır. Yani; 'ⱡ = t' durumu, şimdiki anı temsil etmektedir. Ancak parçacık bu potansiyel etrafında süperpozisyondadır. Yani, 'ⱡ ≠ t' durumunda olma potansiyeli her zaman vardır. İşte bu, zamanın süperpozisyonunu ifade eder.
Vetkileşim; teorimizin bir başka yönünü yansıtır. Bu, uzay - virtüel zaman arasındaki etkileşimdir. Bunu, V(x,ⱡ) şeklinde ifade ediyoruz. Yani bu ifade; parçacığın uzaydaki konumuyla, içsel zaman enlemi arasındaki ilişkiyi temsil eder. İşte bu sembolizasyon, yeni bir fizik etkileşiminin kapısını da açmaktadır.
O halde artık ifadelerimizi gösterdikten sonra, bunları standart Lagranjiyen ifadesinde yerine koyarak; nihai aksiyon formülümüzü yazalım:
S[x,ⱡ] = ∫titf [( 1/2mi2 + 1/2ki2) - (V(x) + 1/2α (ⱡ - t)2 + V(x,ⱡ))] dt
Böylece artık, zamanın süperpozisyonunu yol integrali ile formüle ettiğimiz makalemizdeki 'S' aksiyonu üzerindeki belirsizliği gidererek; onu fiziksel bir gerçeklikle tanımlamış oluyoruz. Böylece aksiyon 'S', somut test edilebilir bir fiziksel model olmaktadır. Aksiyon (S); yol integrali aracılığıyla gösterdiğimiz zamanın süperpozisyonundaki sembolizasyonumuzda yerine koyulduğunda, nihai formül ortaya çıkacaktır (yani; eiS/h yerine koyulduğunda). Ancak burada, varlık üzerinde 'V(x,ⱡ)' şeklinde yeni bir etkileşim alanı da tanımlamış olduk. Kuramsal teorimizdeki çalışmalarımıza devam edip; bu alanı da, daha somut bir şekilde göstermeye çalışacağız.
Ancak şimdi; kuramsal teorimizde zamanın süperpozisyonunun Feynman'ın yol integrali aracılığıyla gösterdiğimiz sembolizasyonumuzda, ufak bir revizyon yapmamız gerekiyor.
Zamanın süperpozisyonu teorisine; üstat Yılmaz Öner'in 'zaman enlemi' kavramını kattığımızda, teorimiz kuramsal yapısına da kavuşmuş oluyor. Biz ilk makalemizde dalga fonsiyonumuzu; ₭(x,t) şeklinde tanımlamıştık. Zaman enlemi ile beraber artık dalga fonksiyonumuzun; ₭(x,ⱡ,t) şeklinde ifade edilmesi gerektiği görülecektir. Çünkü artık işin içerisinde, maddenin içsel doğasındaki 'virtüel zaman' kavramı da vardır. Ve madde, bu genlik alanını da kapsar.
Artık dışsal zaman 't0' anında, parçacığın 'x0' konumuda ve 'ⱡ0' potansiyelinde bulunma olasılığı: | ₭(x0 , t0 , ⱡ0) |2 şeklinde ifade edilecektir.
Artık parçacık herhangi bir (t) anında; zaman enleminde tek bir (ⱡ) değeri olmak zorunda değildir. Parçacık konumda olduğu gibi, (ⱡ1, ⱡ2, ⱡ3,...) gibi olası tüm içsel zaman alternatiflerinde de süperpozisyondadır. İşte bu; mevcut bilimsel paradigmanın seyrini değiştirecek olan, zamanın süperpozisyonu teorimizdir.
Parçacık zamanın süperpozisyonunda, standart Feynman'nın yol integralini genişlettiğimiz halinde; (xi , ⱡi) başlangıç noktasından, (xf , ⱡf) nihai konumuna gitmek için; tüm olası konum yollarını 'x(t)' ve virtüel zaman alternatiflerini ⱡ(t) dener. O halde artık parçacığın (xi , ⱡi) durumundan, (xf , ⱡf) durumuna; ti → tf aktüel zaman aralığında gitme genliği; yani zamanın süperpozisyonunun nihai formülü şu şekilde ortaya çıkmaktadır:
₭(x,ⱡ,t) = ₭ (xf, ⱡf, tf ; xi, ⱡi
, ti) = ∫ D[x(t)] ∫ D[ⱡ(t)] eiS[x(t),ⱡ(t)]/h
₭; dalga fonksiyonunu ifade eder. Parçacığın bir durumdan diğerine gitme olasılık genliğidir.
∫ D[x(t)] ifadesi; konum integralidir. Parçacığın gidebileceği tüm olası konumları ifade eden, standart Feynman yol integralidir.
∫ D[ⱡ(t)] ifadesi; zaman enlemi integralidir. Teorimizin matematiksel gövdesi olan; parçacığın deneyimleyebileceği tüm olası içsel zaman alternatiflerini temsil eder. Zamanın süperpozisyonu içerisinde, parçacığın geçmiş ve gelecekteki tüm olası yollarını kapsar.
S[x(t) , ⱡ(t)] ifadesi; bu makalede ilk kez gösterdiğimiz aksiyondur. Doğanın dinamik yapısının tam karşılığıdır. Belirli bir x(t) konum yolu ve ⱡ(t) zaman yolunun maliyetini belirler.
Burada tanımladığımız zamanın süperpozisyonunun genişletilmiş nihai aksiyonu, nihai dalga fonksiyonu formülünde yerine yerleştirildiğinde; nihai sembolizasyonumuzun tam görüntüsü ortaya çıkar. İşte bu; eşi ve benzeri olmayan, mikro-makro alem arasında bir köprü kuran, tarihin en derin ve sezgisel teorilerinden birisi olan; zamanın süperpozisyonu teorimizin nihai fiziksel ve matematiksel görüntüsüdür.
Bir kez daha değinmek istiyorum ki; zamanın süperpozisyonu teorimiz, zamanın en büyük düşünür ve bilim adamlarından birisi olan; fizik alanında Einstein, Schrödinger kalibresinde bir fizikçi olan üstat Yılmaz Öner'in olasılıkçı determinizm teorisinden esin kaynağı alarak geliştirdiğimiz bir teoridir.* Onun düşünceleri ve gerçeklik kavrayışı, geleceğin bilimsel düşüncesine damga vuracak ve hep bize ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
* Yılmaz Öner'in Prodeterminizm teorisi için detaylı bilgi isteyenler; bu blogta yazdığım, bu teori ile ilgili açıklayıcı kısa makalelerime bakabilirler.
